Hüzünle Vedalaştık

Bir blogger arkadaşımın yazdığı posta yorum yazarken kendimi "Hüzünle Vedalaştım" derken buldum. Bunu yazar yazmaz bir aydınlanma yaşadım sanki, gerçekten de vedalaşmıştım. Niye blogda da yazmıyorum ki bunu dedim ve işte buradayım, Vedalaştım Hüzünle :) Benim ayrılmaz parçam olduğunu zannettiğim negatif duygular artık neredeyse hiç yoklar. Hüzünlenmek, kötü düşüncelere dalmak, kızmak, nefret etmek, kıskanmak hepsi çok ama çok kolay. Zor olan bunların tam tersini hissedebilmek.

Elbette ki kolay değil pozitife dönmek. Bir disiplin işi. Negatif duygulara kapıldığımı her fark ettiğimde pozitife dönmemi telkin etmemi gerektiren bir durum. Çevremde, ülkemde, dünyada gerçekleşen bütün kötü olaylara tepkisiz kalmam demek değil bu. Tabii ki tepkiliyim ama pozitife dönmek öyle bir şey ki bir süre sonra sürekli negatifte kalmayı istemiyor içiniz. Güzel bir şeyler yapmayı, iyi hissetmeyi, hemen toparlanmayı seçiyorsunuz. Olanlara lanet okumuyor, onları Allah'a, evrene ya da onu nasıl tanımlıyorsanız ona havale ediyorsunuz. Söylediğiniz her negatif şeyin gelip sizi bulacağına adınız gibi emin oluyorsunuz çünkü pozitife döndüğünüzden beri mutlusunuz.
Pollyannacılık denilebilir buna ama evrenin işleyişi böyle artık kabul etmek gerek. Biz dahil çevremizdeki her şey bir enerjiden meydana geliyorsa, duygular da birer enerjiyse ve yaşadığımız bu uçsuz bucaksız sistemde her enerji bir diğerini etkiliyorsa hiç olmazsa bütünün hayrına hüzünle vedalaşıp pozitife dönelim.
Gülümsemek, güzel sözler, paylaşmak, sevmek, umutlanmak, istemek ve vermek öyle güzel hissettiriyor ki yapmaya başladığınızda zaten vazgeçemeyeceksiniz. Haydi, vedalaşın hüzünle...

Görsel alıntıdır: http://paolettac.tumblr.com/

10 yorum:

  1. uygulaması güç, ama yerinde bir şey demişsin. herkes ister hüznün yaşamında bir dala tutunmayıp, kuru bir yaprak emsali solarak rüzgarın akışında uçup gitmesini. en azından ben çok isterim. duygularını uçlarında yaşayan insanlar vardır ya, en ufak bir şeyde sevinir, üzülür yada öfkelenir. işte onlardanım. yeri gelir yahut gelmez bile, çevremdekiler için uçuk ve manasız gelen olaylara sevinir, üzülürüm. (bknz: en basitinden manga karakterinin ölümü için iki buçuk ay yas tutup. nasıl ölür demek. şu an bile yazarken aklımdan çıkmıyor eleman. neyse konu sapmasın) sevindiğimde gerçekten mutlu olurum, içim içime sığmaz, o an çevremde ki herkesin yolda bir müzikal filminden çıkmışçasına dans esip şarkı söylemesini isterim. (evet, kendimi olayın içine sürüklediğim yetmiyor gibi bir de milleti hayallerimde buluşatırıyorum ya... ) ne var ki tabii tek hayalde kalır.
    kısaca öyle anların hakikatten devam etmesini arzu ederim. senin adına çok, çok sevindim her şeyden konuşmalı. :)
    duyunca "yaaa ne güzellll" diye vitrinde istediği oyuncağı gören küçük çocukların sevincini yaşadım resmen.
    dilerim de ruh haline çöken mutluluk daim olur. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle iyi anlıyorum ki seni. Ben de öyleydim. Abuk subuk tepkilerime bakar dururdu herkes ama insan değişiyor büyüdükçe. Sen de değişeceksin, tabii kendi yönlendirdiğin şekilde. Hayalindeki kendin olmanı dilerim. O zaman mutlu olursun zaten :)

      Sil
  2. Çok güzel yapmışsın. Mutlu olalom, mutlu kalalım :)

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar ferahlatıcı bir yazı olmuş böyle. Son zamanlarda ihtiyacım olan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Sana iyi gelmesi dileğiyle o zaman.

      Sil
  4. hüzünle vedalaşmak hangi yöne sa vursam hüzün dağlıyor dört yanıma hüzün beni yoksa ben mi hüznü bıraktım bilemedim ....sessiz kaldım Çok güzel olmuş emeğine sağlık sevdim ...:)dilerim hüzünler senden hep uzak olur ...



    YanıtlaSil
  5. Yeri geldiğinde hüzün duymak da önemli bence. Hüzün'ü zayıf yanımız olarak görmüyorum ben. Aksine her hüznümün ardından daha da güçlendiğimi hissediyorum. O da benim bir parçam ve hüznü yaşamayı seviyorum. (Tabiki çok kaptırmadan :) ) Hayatın her anı bizim için değerli. Hayat hep güzel şeyler çıkarmıyor karşımıza. Çıkarmayacak da. O yüzden her duyguyu hakkını vere vere yaşamalı, yeri gelince kahkaha atıp yeri gelince hüngür hüngür ağlayabilmeliyiz. Sinirlenince söylemeli, mutlu olunca paylaşmalıyız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, zaten benim de söylemek istediğim kaptırıp gittiğim kısımdı. Hüzne teslim olmak vs. Fakat artık hüznü yaşamayı sevmiyorum çünkü hüznü yaşamak demek onu sevmek demek, onu sevmek demek o duyguda kalmayı sevmek demek ve ben hayatımı bu negatif duyguda kalarak geçirmek istemiyorum. Pozitifte kalmayı seçtim ;)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.