Her anıyla canınızı acıtacak, canınızı sıkacak sahnelere hazır mısınız? The Revenant - Diriliş insan denen canlının çıkarları için neler yapabileceğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererken yine onun onuru, gururu ve inanışları uğruna nasıl yeniden ayağa kalkabileceğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

Star Wars efsanesi yeniden hepimizin içini kıpır kıpır etti mi? Yeni film için tüm seriyi baştan sona izlediniz mi? Ben izledim. Hatta bolca hangi sıraya göre izlenmeli tartışmaları da dinledim. Sizce Star Wars hangi sıraya göre izlenmeli? 1234567 mi? yoksa 4561237 mi? Biraz düşünün bakalım ;)

İnsan, içine girene dek yaşananların, olanların farkına varamaz. Bende de aynı durum vardı tabii ki. Ankara'da yapayalnız bir bloggerdım taa ki bu sene zorlayarak ve çabalayarak ilk adımlarımı atana kadar. Ben adım attıkça yollar beklediğimden de hızlı kısaldı ve sevgili @partimaymunu nun yeni yıl partisine sevgili @ankaraetkinlik tarafından davet edildim. Yazılarını okuduğunuz bloggerlar birden bire karşınızda ete kemiğe büründüğünde bir şaşkınlık yaşanıyor ki tarifi mümkün değil. 

Her zaman "ne çok zeki ol ne de geri zekalı." derler duydunuz mu hiç? Bu önemli sözü bu filmi izlerken tekrar tekrar andığımı söylemeliyim. Çok zeki olmak peşinde deliliği de getiriyor çünkü. Pawn Sacrifice, Şah Mat Bobby Fischer'ın hayatına bir pencere açıyor ve bizlere bir dehanın hayatını kendisine nasıl zorlaştırabileceğini gösteriyor. Peki kimdir bu Bobby Fischer? 

Büyük bir Küçük Prens çılgınlığını geride bıraktık ve böylece benim de Küçük Prens filmini yorumlama zamanım geldi bence :) Kitabı okumayan küçükler, büyükler, 7'den 70'e herkes önce kitabı okuyor sonra filmini izliyorsunuz anlaştık mı? 

Günlerce önce kitabını okuyup sonra filmi izleyeceğim diye ayak diresemde yine önce filmi izledim. Neden mi? Çok beğenilen bir kitabın filminin kötü olduğuna dair yorumlar yapan arkadaşlarım yüzünden meraktan çatlamak üzereydim de ondan :) Negatif yorumların yanı sıra çok güzel olduğunu söyleyen yorumlar da vardı elbette ve tabii ki kendim için son kararı ben vermeliydim. 

13 Mayıs 2014'te yaşadığımız Soma Faciası birkaç yıl öncesinde, Şili'de meydana gelmişti. 2010 yılında tam 33 madenci inanılmaz koşullar altında tam 69 gün yer altında yaşamak zorunda kalmıştı. The 33 onların hikayesi.

Uzun zamandır doğru düzgün film izleyemeyen Sinem sonunda bir filmle karşınızda. The Walk - Tehlikeli Yürüyüş, Philippe Petit'nin 1974 yılında İkiz Kulelerin arasına gerdiği bir kablo üzerinde yürümesini konu almıyor sadece, o güne dek neler olduğunu da anlatıyor. 

13 Aralık pazar gecesi Ankara Meb Şura Salonu'nda ruhlarımızı öyle güzel doyurduk ki sizler de fırsat bulursanız kaçırmayın diye yazmak istedim. Boğaziçi Caz Korosu ile tanışıklığınız var mı bilemiyorum ama ben onları Gezi Dayanışması sırasında tanıdım ve o günden beri "iyi ki"lerim arasındalar.

Yeni yılın gelmesine günler kala içimi inanılmaz bir heyecan kapladı ki sormayın :) Büyük ağacımı kurmuş olsam da masamda ya da evin hareketlendirmek istediğim başka bir köşesinde her zaman durmasını istediğim bir ağacım var artık. Yeni yıl coşkusunu, mutluluğu, sevgiyi ve tüm güzellikleri daima hatırlatacak bir ağaç.

Son günlerde karşıma çıkan her kavanozu mumluk olarak gördüğüm doğrudur. Ehh sonuç da haliyle bu oluyor. Süreç ise şu şekilde işliyor; küçüklü büyüklü kavanozların boşalması dört gözle beklenir, bittikten sonra üzerlerindeki etiketler özenle temizlenir ve bir köşede mumluk olacaklar gün beklenir.

Sizin de hayalleriniz vardı değil mi? Yapamazsın, çok zor, öyle şey mi olur denilen hayalleriniz.

Ne oldu onlara? Size de mi artık saçma gelir oldular? O kadar mı inandınız onlara? 

O kadar mı inandırıcıydılar?

İçerisinde olmaktan en gurur duyduğum oluşum olan Kitap Ağacı'nın son birkaç aydır bana çok hitap eden bir kulübü oldu. Kişisel gelişim kulübüyle, son yazılarımda sıkça bahsettiğim, kendini ve hayatı anlama, tanıma konusunda birbirimize destek çıkıyor, takıldığımız yerlerde birbirimize açıklamalarda bulunuyor ve yalnız olmadığımızı birbirimize hissettiriyoruz.